Menopoz kadında menstruasyonlarin son bulmasına verilen isimdir. Yunanca aylık kanamalar anlamına gelen “mens” ve durma anlamına gelen “pausis” kelimelerinin birleşmesiyle ortaya çıkmıştır. Esasen kadında doğal yaşlanma sürecinin bir parçası olup kadının yumurtalıklarinin daha düşük seviyelerde östrojen ve progesteron üretmesi ile karakterizedir. Yumurta gelişiminin de imkansız olduğu bu dönemde kadın gebe kalabilme yeteneğini de kaybetmiş olur.
Kadınlar çocukluktan genç kızlığa adım atarken bir günde adet kanamaları görmeye başlarken, menopozun oluşum süreci birkaç yıl alır. Ülkemizde ortalama menopoza girme yaşı 49 olmakla birlikte bu gelişmiş batı toplumlarında birkaç yıl ileridedir. Kadınların çok büyük orandaki kısmı 42 ile 57 yaşları arasında menopoza girerler.
Menopoz bir hastalık mıdır?
Menopoz kesinlikle bir hastalık veya sağlık problemi olmamakla birlikte bazı kadınlar bu dönemlerinde daha fazla destek ihtiyacı duymaktadir. Bunun sebebi de kadının hormon seviyelerindeki değişikliklere uyum sürecinde yaşadığı problemlerdir. Birçok kadın menopozda hiçbir sıkıntı yaşamaz veya çok az rahatsızlığı olur. Bazı kadınlarda ise çok şiddetli semptomlar görülebilir. Bu durumun hangi kadınlarda olacağını önceden tahmin etmek ise imkansızdır.
Menopoza giren kadınlar ne gibi problemler yaşayabilir?
Menopoza yaklaşıldığını gösteren ilk işaret adet periyotlarının düzensizleşmesidir (sıklaşma veya seyrekleşmesi). Bunun dışında hızlı kilo almaya başlanması, ani duygu durum değişiklikleri, sıcak basmaları, gece terlemeleri, uykusuzluk, eklem ağrıları, yorgunluk, cinsel isteksizlik ve kuruluk, kısa süreli hafıza problemleri, sindirim sistemi alışkanlıklarındaki değişiklikler, ciltte kuruluk ve sık tekrarlayan üriner sistem enfeksiyonları yaşanabilecek diğer problemlerdir. Bu problemler pek çok kadında 3-5 yıllık menopoz döneminden sonra kendiliğinden kaybolur.
*kaynak Medical Park
İLGİLİ ÜRÜNLERİMİZ:
HealthTrade olarak menopoz döneminde veya kemoterapi gören kadınlar kuruluk ve bağlantılı rahatsızlıkların sıkıntılarını gidermek üzere laktik asit ve yüksek Hyalüronik asit oranı ve doğal içerikli Lactolis HA öneriyoruz.
Lactolis HA, Vajinal Florayı düzenler. İçeriğindeki hyalüronik asit ile Vajinal Mukozada uzun süren nemlendirici etkisi sayesinde iyileşmeye katkı sağlar, laktik asit vasıtasıyla pH regülasyonu ve yine içeriğinde bulunan Polisakkaritler sayesinde Doederlein bakterisini destekler.
Lactolis HA Vajinal Jeli, günde bir kez tercihen geceleri kullanılmakta ve aplikatör kullanılarak vajinaya uygulanmaktadır. Uyguladıktan sonra, tedavinin başlangıcında hafif bir yanma hissi oluşabilir. Bu his, kısa bir süre sonra kaybolur. Tedavi, aylık dönemler arasında maksimum 21 gün sürmelidir; bu dönem bittikten hemen sonra tedavi başlatılmalıdır. Vajinanın korunmasını sağlamak için, aylık dönemden sonra yalnızca ilk 7 gün boyunca Lactolis HA Vajinal Jeli uygulanabilir.